05.08.2015 GÖKYÜZÜ MESAJLARI

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 21 / 3

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Joker

Güneş : Aslan

Ay :  Koç

Gün Yöneticisi : Merkür

Bugün gün titreşimi bizden hem disiplin ve sorumluluğun farkına varmamızı istiyor hem de bize keyif ve huzur verecek olan şeyi bulmamızı istiyor. Bu hem savaş hem barış günü, bugün iletişim kanallarının biraz daha açıldığı bir gün ve bugün araştırıp öğrenmek ve bu konuda harekete geçmek için fırsatlar doğabilir.

00:46’da Venüs ve Jüpiter kavuşumu yaşandı, bu bize bugün ekonomik anlamda ve ilişkilerde daha ferah bir titreşimi söz konusu kılmak adına yardımcı olabilir. İki iyicil gezegenin güç birliği yapması, retroda, gücünü tam gücüyle kullanamadığı bir pozisyonda olan Venüsün enerjisini yükseltecektir. Bugün fiziken de kendimizi daha iyi hissedebiliriz, her ne kadar dün geceki Ay- Plüton karesi bizi biraz yormuş olsada, bugün biraz daha nefes alınabilecek gibi!

Ay duygularımızı temsil eder, Plüton da yüzleştirici bir güç olarak hizmet eder. Plüton güçlü olanın gücünü yükseltir, güçsüz olanın güçsüzlüğünü, onu bırakmasını ister. Ay da çok kez saklı dünyamız olduğu için, saklı güçlerin uyanışıyla birlikte, saklı yaralar da kendini hissettirmiştir. Plüton ‘’ Öldürmeyen her darbe güçlendirir. ‘’ der.  Neyse ki bugün bunu daha yumuşatıcı bir etki gözküyor. Önce karanlıklara çekildik ve ardından ışığın doğuşuyla, silkelenmiş olarak kendimize geldik.

18:08 gibi Venüs- Satürn karesi göze çarpıyor. İlişkilerde ve muhtemel gelişmelerde biraz daha sorgulayıcılık hakim olabilir. İlişkide sorumluluk ön plana çıkacaktır. Finansal konularda da bilinçli kararlara ihtiyaç duyulacaktır. Çok ilginç, bugünün titreşimi de Satürn- Venüs aksında, 21 Satürnü, 3 Venüsü temsil eder olarak düşünülür.

Venüsün retro, Satürnün ileri harekette olduğunu düşünürsek, bilincinde olduklarımız işlerimizi kolaylaştıracakken, henüz farkına varamadıklarımız, bizi zorlayabilir gibi gözüküyor. Olabildiğince esnek ve fark etmeye açık olalım, uzlaşmacı bir tavır bu zamanlarda çok daha lehimize olacaktır.

Ay, koçtaki hareketiyle, Marsiyen etkiyi koruyor, kuru ve sıcak bir hava estiriyor bu durum, meydan okumaları abartmamakta ve harekete geçme ihtiyacında, önce bir yol haritası oluşturmakta fayda var. Jüpiter derin bilgelik ve anlayış gezegenidir. Venüs barış gezegenidir. Demek ki gerçek başarı, içimizdeki iyicil etkilerin ışığını uyandırdığımızda gerçekleşecektir. Özellikle akşam saatlerinde buradaki sorumluluk daha da kendisini hissettirecektir.

Bugünün rehber kartının da ‘’joker’’ olduğunu görüyoruz. İçimizdeki rüzgarlar varlığını koruyor, nedense ‘’joker’’ bana yola çıkan birini hatırlatıyor. O nereye gittiğini bilmiyormuş gibi gözükse de, bence biliyor. Bohçası dolu, az çok nelerle karşılaşacağını biliyor; bununla birlikte yola çıkan sadece yoldadır ve yol her an sürprizlerle dolu olabilir. Bu sürprizler onun gelişimi için gereklidir. ‘’ Kahramanın yolculuğu ‘’ nda, bu gereklidir. Hajo Banzhaf’ın ‘’ Tarot ve Kahramanın Yolculuğu ‘’ kitabında bu çok güzel anlatılır. Okumanızı tavsiye ederim, ben kitap elime geçtiğinde sayfalar arasında yanıp sönen ışıklarla büyülenmiştim.

‘’joker’’de bir köpek figürü bulunur ve bu köpek, bizim içgüdülerimizdir. İnsan aslında yolu bilir ve hep onu uyaran, ona hatırlatan bir şeyler de bu yolda onunla birliktedir. Sadece görmek, duymak ve bilmek gerekir. İşte bu önemldir. Açık olmak! Bugünkü yazımı bir hikaye ile tamamlamak istiyorum:

Zengin bir adam mersedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyor. Birden,  yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk görüyor. Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca,  arabası kaldırım taşına çarparak durabiliyor.

Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya  ve “ Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin? ” diyerek bağırmaya başlıyor. Üzgün ve suçlu hisseden çocuk “ Amca, lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım. ” diyor ve gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli sandelyeyi ve ondan düşerek yerde yatan birisini  göstererek  “Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken,  kayıp devrildi. Ağabeyim  yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım eder misiniz? ” diyor.

Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gidiyor, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturtuyor ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları siliyor. Küçük çocuk ağabeyini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden  arkalarından bakakalıyor.

Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki  derin izi  görüyor ve bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmiyor. Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için saklıyor:

‘’ Hiçbir zaman, yaşamın içinden,  birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için taş aymaya  mecbur kalacağı kadar hızlı geçme. ‘’

İşte Satürn, bu taşlardan dolayı hep korkutucu anılır ve o şeytan olarak görünür; halbuki şeytan da bir melektir ve o sadece bizde olanın bir yansıması olarak bizimle buluşmayı seçmiştir, şimdilik!

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ